Bilge yaprak mı desem bilemedim

Kışı gören tek yaprak gövdeden ve kökten en uzak en yüksek dalın en ucundaki yaprak oldu. Yapraklardan , dallardan uzak kaldı. Özgürlüğün tadını doyasıya yaşadı. Gereksiz tartışmaları gereksiz düşünceleri büyük bir erdem ve akılla kendisinden uzaklaştırıdı. Orada herşeyi en tepeden görüyor. Kendisinde zerre kadar bir acıma duygusu oluşmuyor. Doyasıya en temiz havayı soluyor ve  en güzel manzaraları seyrederek yaşıyor. Neredeyse yedi yıldır izliyorum. Kışın üstüne sinen kurumuş fazlalıkları atıyor ve yeniden aynı yolda bir daha yeşeriyor. Bana tapınaklara , evin bir köşesine yada mağaralarda inzivaya çekilmiş kendini gerçekleştirmiş insanları hatırlatıyor. Kökler kurusa, gövde kesilse umurunda olmayacak. Anlaşılan hayatın anlamını kendince çözmüş.

 Sordum:

Birgün dalını keserlerse ne yaparsın diye. Savaşta ölen milyonlarca insan gibi ölürüm dedi . Ama onlar bir amaç uğruna ölüyorlar dedim . Dedi ki : Ben de bir amaç uğruna ölüyorum .

Nasıl oluyor dedim. 

Dedi ki ; benim amacım doğmak büyümek ve ölmek . Ne az ne fazla ha kılıçla ölmüşüm ha baltayla. Asıl amaç hayatta kalmak. İnsan amacını unutunca türlü kutsal değerler üretiyorlar dedi. 

Dedim ki :Peki ya o kadar haksızlık ne olacak.

Dedi ki : Kime göre neye göre haksızlık. Hak su gibi saydamdır. Kimisi bir bardağa koyar bardak şeklini alır kimisi bir bidona ,çaydanlığa, avuca koyar onu şeklini hak sayar . Sen hiç ayakkabıdan su içeni gördün mü? Ne oldu bakıyorum yüzünde tiksinti fırtınaları kopuyor. İşte ona göre de hak ayakkabı şeklini alan sudur. Diyeceksin ki hepsinin ortak noktası madem ki sudur o zaman su hak olandır. Hayır yanlış düşünüyorsun. Eğer su gerçekten hak olsaydı onca farklı kapta farklı şekillere girer miydi. 

Dedim ki ya onca zulüm. 

Dedi ki : Ben buradan hepsini görüyorum ve çok doğal birşey. 

Dediğiniz çok acımasızca değil mi dedim.

Neden acımasızca olsun. Yaratıcı böyle yaratmış  sen bir yaratıcı inanmıyor musun yoksa dedi.

 inanıyorum dedim .

O zaman Beni değil yaratıcıyı sorgula dedi.

Peki yaratıcıya inanmayanlar ne yapacak.

Dedi ki : Doğaya baksınlar bana baktığın gibi

Tam soru soracakken tatlı ve serin bir rüzgar esti yaprağı bir beşik gibi salladı. Yaprak halinden memnun mışıl mışıl uyukuya daldı.